Geçmişin ışığını geleceğe taşıyoruz...

MADEN SANATI

Maden Sanatı, Türklerin en eski sanatlarından biridir. Türk Maden Sanatının neolitik dönemden beri ileri seviyede olduğu 19.yüzyıl sonunda başlayan kazı ve araştırmalarda ortaya konmuştur. Noin Ula ve Pazırık kurganlarında birçok madeni eser ortaya çıkarılmıştır. Silahlar, bazı aletler, süs eşyaları ve çadırlar üzerindeki.

Osmanlı Dönemi maden sanatı; bir yandan kendinden önceki gelenekleri devam ettirirken, bu döneme özgü yeni formların da denendiği bir dönem olarak karşımıza çıkar. Süsleme programında geleneksel motiflerin yanı sıra lale, karanfil, şakayık, nar gibi natüralist motifler de kullanılmıştır. Osmanlılarda diğer sanat dallarında olduğu gibi maden sanatında da 15.yüzyılın ikinci yarısına kadar olan dönem, önceki gelenekleri devam ettiği ve yeni formların arandığı bir dönem olarak kabul edilir. Değişik etkileşimleri birleştirerek 17. yüzyılda tam bir senteze ulaşır. Bu yüzyıllar Osmanlı Sanatı için “Klasik Dönem”dir. 16. yüzyılda bol miktarda üretilen yüksek mihrap şamdanları etkisini 17. yüzyıla kadar devam ettirmiş, bu yüzyılda özellikle Lale Devrinin de etkisiyle, popülerliğini “Lale Formlu Şamdan”lara bırakmıştır.

Osmanlı Maden Sanatında 18. ve 19. yüzyıllarda en çok karşımıza çıkan bir eser grubu da “Tombak” diye isimlendirilen eserlerdir. Bakır ya da pirinç eser üzerine cıva oksit alaşımlı altın kaplama uygulandıktan sonra ısıtılarak altının, eserin yüzeyine geçirilmesinden ibaret olan bu teknik sayesinde adeta altın görünümlü eserler üretilmiştir.

Müzede geç dönemlere ait, değişik form ve ölçülerde yapılmış , bakır, tunç ve tombak şamdanlar, kılıç ve   alemler sergilenmektedir.

MÜZEMİZİN ÖZELLİKLERİ
  • 5 DİLDE
    EL BİLGİSAYARI
  • ENGELLİ
    ASANSÖRÜ VE TUVALETİ
  • BİLGİ
    KİOSKLARI
  • KAFETERYA
    KISMI
  • KONSERVASYON ATÖLYESİ
    HALI YIKAMA HAVUZU
  • PARK
    YERİ