KİLİM SANATI
İnsanların öncelikle örtünmek, sonra yaşadıkları mekânları sıcak tutmak ve süslemek için dokumacılığı, arkasından kilim ve halıyı icat ettikleri, dokumacılığın tarihinin çok eskilere dayandığı, arkeolojik kazılarda çıkan buluntulardan anlaşılmaktadır. Örneğin Anadolu’da Çatalhöyük’te neolitik devre ait dokuma parçaları, Truva kral mezarlarında bulunan M.Ö. 2300’e tarihlenen kilim parçası, Tokat, Erbaa’da tunç devrine ait bir kirman ve Alacahöyük’te M.Ö. 3000-2000 yıllarına ait gümüş kirmanlar, Gordion’da M.Ö.700 yıllarına ait geometrik desenli yün ve keten dokuma parçaları bulunmuştur.
Kaynaklardan, halıdan önce bilindiği ve kullanıldığı anlaşılan kilimler, enine ve boyuna iki iplik sistemi ile yapılırlar. Atkı denilen renkli enine ipler, deseni oluştururlar. Kilimler, göçebe kültürün bir unsuru olarak çoğu zaman seyyar tezgâhlarda ve tamamen ihtiyaç için dokunmuşlardır.
Bir semboller dünyası olan kilimler soyut resmin en güzel örnekleridir. Kilimlerde genellikle geometrik ve stilize edilmiş motifler görülür. Genellikle bir duygu ve düşüncenin sembolü olarak işlenen her motifin bir anlamı vardır.
Müzemizde; 18.-19.-20. yüzyıllara tarihlenen, Batı Anadolu, Orta Anadolu, Ege, Şarköy, Sivrihisar, Mut, Afyon, Balıkesir, Fethiye, Niğde, Gaziantep, Konya, Adana, Adıyaman ve Malatya yörelerine ait kilimler sergilenmektedir.
-
5 DİLDE
EL BİLGİSAYARI -
ENGELLİ
ASANSÖRÜ VE TUVALETİ -
BİLGİ
KİOSKLARI -
KAFETERYA
KISMI -
KONSERVASYON ATÖLYESİ
HALI YIKAMA HAVUZU -
PARK
YERİ