Geçmişin ışığını geleceğe taşıyoruz...

VAKIFLAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ VE MÜZECİLİK

Tarihin her döneminde eğitim, kültür, sağlık ve sosyal hizmetler, vakıfların en başta gelen amaçları ve faaliyetleri arasında olmuştur. Her biri geldiği döneme tanıklık eden kültür ve sanat eserleri vakıflar tarafından inşa edildiği gibi bu eserlerin bakım onarımı da vakıflar tarafından sağlanmaktaydı.

Osmanlı döneminde padişahların inşa ettirdiği külliyeler, kurdukları vakıflar sayesinde varlıklarını devam ettirmişlerdir. Bu külliyelerde asırlarca eğitim, kültür, sağlık ve sosyal hizmetler verilmiştir.

Günümüzde bu vakıf  kurumlarının korunmasını sağlamak, bütün dünyanın ortak değeri olarak yaşatmak Vakıflar Genel Müdürlüğünün görevidir. Vakıflar Genel Müdürlüğü, Anadolu’nun her köşesinde bulunan ve her biri anıtsal nitelik taşıyan Vakıf Kültür Varlıklarının, korunması ve geleceğe ulaştırılması sorumluluğu ile çalışmalarını sürdürmektedir.

Vakıf kültürünün önemli bir bölümünü de hiç şüphesiz “Teberru kat “ olarak adlandırılan eserler oluşturmaktadır.

Teberrukat eşyası olarak tanımlanan objelere bakıldığında;halı,kilim,el yazması.kitap,cüz,Kuran-ı kerim, fors, sancak, deve kuşu yumurtası, buhurdan, kılıç, tabak, sakalı şerif kutusu, şamdan ve mumu, kandil buhurdan, gülabdan, avize  saat rahle ,sandık,kapı örtüsü,türbe örtüsü,alem,ciharyar-ı güzin ,hilye-i şerif,her türlü cam ve madeni vb.birçok taşınır eşyanın yer aldığı görülmektedir.

Vakıf  Müzelerinin koleksiyonunu  oluşturan Teberru kat eşyaları çok uzun bir süreden beri vakıfların gündemini meşgul etmiş ve etmekte olan bir konudur.Vakıf kültürünün önemli bir bölümünü oluşturan teberru kat eşyaları zamanla(tarihi eser sıfatını alarak) manevi anlamından başka anlamlarda yüklenmiş ve bunun neticesinde   kaçakçılık, kolleksiyonerlik, müzecilik gibi farklı kavramların, farklı disiplinlerin oluşmasına da kendiliğinden zemin hazırlamıştır.Oluşan bu zeminde müze açma fikri bir zorunluluk haline gelmiştir.

1913 yılında dönemin Evkaf Nazırı Hayri Efendi’nin öncülüğünde başlatılan Vakıf Müzeciliği, cami ve mescitlerden toplanan eserler ilk olarak Evkaf-ı İslamiye Müzesi olarak 1914 yılında Süleymaniye Camisi İmaretinde sergilenmeye başlanmıştır. Bir yıl sonra Kültür Bakanlığına devredilen müze(bugünkü Türk ve İslam Eserleri Müzesi) 1981 yılında İbrahim paşa sarayına taşınmıştır.

Teberrukat eşyalarının ikinci kez toplanması 13/12/1927 tarihinde yürürlüğe giren 677 numaralı “Tekke ve Zaviyelerle Türbelerin Seddine ve Türbedarlıklar ile Bir Takım Unvanların Men ve İlgasına Dair Kanun”la başlar.Kapatılan bu binalardaki kültür varlıkları müze ve kütüphanelere alınarak koruma altına alınmaya çalışılmıştır.(2) Vakıflar Genel Müdürlüğü yaklaşık elli yıllık bir aradan sonra 1967 yılında restorasyonu yapılan vakıf eserlerden getirilen taş kitabeler,mezar taşları, dekoratif  inşaat malzemeleri, çiniler, aydınlatma araçları,tavan süslemeleri,ahşap eserler, rahleler tuğralar,rahleler,madeni eserler(gülabdan,buhurdan,şamdan,sancak ve alemler,ibrikler,mangallar) gibi bir çok teberrukat eşyasını barındıran İstanbul’da Amcazade Hüseyin Paşa Külliyesi içerisinde bulunan medresede “ Türk İnşaat ve Sanat Eserleri  Müzesi” adıyla yeni bir  vakıf  müzesini hizmete açar.Ancak burası daha sonraları gelen malzemelerle müzeden çok bir depo müze  işlevi görmeye başlamıştır.(3)
Tekke ve türbelerin kapatılmasından sonra vakıf eserlerden toplanan birbirinden değerli yüzlerce yazma ve hat eseri Şehzadebaşı’ndaki Şehzade Cami’nin imaretindeki vakıf teberrukat ambarlarında toplanır.1969 yılında İstanbul’da Vakıf Hat Sanatları Müzesi adıyla Vatan Caddesi’nde bulunan Sultan Selim Medresesi’nde bir müze açılır.1984 yılında restore edilen Beyazıd Medresesine taşınan müzede birbirinden değerli el yazmaları ve kuran-ı kerimler ,hilyeler,levhalar bulunmaktadır.

1974 yılında Mazbut ve Mülhak Vakıflardaki teberrukat eşyası hakkında Yönetmeliğin 23. maddesi gereğince, teberrukat eşyasının üçüncü toplanma dönemi diyebileceğimiz  bu dönemde, Vakıflar Genel Müdürlüğü’nce bu eşyalar Yenikapı Mevlivihanesi’nde ve Vakıflar Genel Müdürlüğü eski hizmet binası altındaki bir depoda toplanır.Ne yazık ki 7 Mayıs 1997 tarihinde Yenikapı Mevlevihanesi’nde meydana gelen yangında buradaki,birçok önemli teberrukat eşyası yok olur.

Yine bu dönemde Anadolu’da bazı illerde camii ve mescitlerden toplanan tarihi değere haiz teberru kat eşyalarının Kültür ve turizm Bakanlığı’na bağlı müzelerde emaneten bekletilmesi için bırakıldığı, bazen de  Vakıflar Meclisi Kararı ile ilgili müze koleksiyonuna veya talep eden başka bir kuruma bağışlandığı görülmektedir.Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı müzelerde bekletilen bu eserler bölgelerinde vakıf müzeleri kurulan illerde geri alınmış olup,bazı illerde halen bekletildiği tespit edilmiştir.

Teberrukat eşyalarının hatırı sayılır derecede büyük bir bölümünü oluşturan halı ve kilimlerin camilerden çalınmasını önlemek,halı sanatı örneklerini yeni nesillere aktarmak ve bunları inceleyerek kültür tarihimizi aydınlatarak kültürel mirasımızı korumak,ilim insanlarına yardımcı olmak üzere,tarihi değeri olan halılar,dönemin bazı sanat tarihçilerinin verdikleri rapor neticesinde toplanarak İstanbul-Sirkeci’deki IV.Vakıf İş Hanı’nın bodrum katındaki depoya ve Yeni Camii Hünkar Kasrı’na getirilir.1979 yılında İstanbul Sultanahmet Camii Hünkar Kasrı’nda Halı Müzesi’nin ilk nüvesi oluşturularak,1982 yılında müze olarak açılır.Sultanahmet Camii güney bodrumunda bulunan Deve Hanı ise restore edilerek,Kilim ve Düz Dokuma yaygılar Müzesi olarak hizmete sunulur.(4)

Teberrukat Eşyalarının tekrar toplanması; Teberrukat eşyasının toplanma seyrinde dördüncü dönem olarak sayabileceğimiz bu dönemde ;Genel Müdürlüğün 28.07.2006 tarihli ve 3925 sayılı Makam Oluru  teslim alma ve uzmanlardan oluşan bir değerlendirme komisyonu kurularak ,bütün bölge müdürlüklerine vakıf camii,mescit ve diğer depolarda muhafaza edilen teberrukat eşyasının Ankara’da toplanması talimatı verilmiştir.Teslim alma ve Tasnif komisyonlarınca bu teberrukat eşyalarının tespit ve tasnifleri yapılmıştır. Bu tasnif sonucunda Ankara’da bir depo oluşturularak temizlikleri yapılan  etnoğrafik nitelikte olan objeler burada koruma altına alınmıştır.

Yeni Müzeler Kurulması,

Vakıflar Genel Müdürlüğü’nce Ankara’da bir müze kurulması hep istenmiş ancak bundan önce Vakıflar Genel Müdürlüğünün depolarında biriken teberrukat eşyalarından bir grup halı ve kilim Cumhuriyetin 75. yılı etkinlikleri çerçevesinde Ulus’ta şimdiki Kültür ve Tescil Daire’sinin bulunduğu binanın üst katında sonradan müzeye dönüştürülmek gayesi ile 16 Kasım 1998 ‘de sergilenmeye başlanır.Sonraları sürekli hale gelen bu birimde  zamanla yurdun değişik yerlerinden toplanan eserlerle bir depo haline gelir.Gerek burada sergilenen eserler gerekse depodaki eserler  Mayıs 2007 ‘de Ankara Vakıf Eserleri Müzesi’nin açılması ile müzeye nakledilir.

2000’li yıllarla birlikte teberrukat eşyalarının kaderinde de olumlu yönde gelişmelerin yaşandığı görülür.Özellikle 2004 yılında Vakıflar hakkında Sayıştay tarafından  hazırlanan raporda teberrukat eşyası ile ilgili yapılan tespitler bir yerde Vakıflar Genel Müdürlüğünü harekete geçiren itici güç olmuştur.Bu bağlamda;

1.Vakıflar Genel Müdürlüğü bünyesinde kaçakçılık birimi oluşturularak,vakıf eserleri ile ilgili takipler başlatılmış,yurt dışına kanun dışı yollarla çıkarılan birçok eser geri getirilmiştir.

2.Müzayedelerde vakıf eserlerin satışı yasaklanmıştır.

3.Ülke çapında Vakıflara bağlı cami ve mescitlerde biriken teberrukat eşyaları(halı-kilimvb)(İstanbul,konya ve Kayseri dışında)Ankara’ya getirilerek ,birinci derecede müzelik olanlar müze’ye etnoğrafik eserler Ostim’de oluşturulan depoya konmuştur.

4.Vakıflar Genel Müdürlüğünce halen sonu sıfır ve beşle biten yıllarda vakıflara ait camii ve mescitlerde bulunan teberrukat eşyasının sayımı yapılmakta ve tarihi eser özelliği kazanan objeler Vakıflar Genel Müdürlüğüne ait müzelere getirilerek koruma altına alınmaktadır.

5. Ankara’da açılan müzenin dışında Konya,Kastamonu,Edirne,Gaziantep,Tokat illerinde de Vakıf müzeleri açılmış, on binin üzerinde eser buralarda korunmaya alınarak halkın beğenisine sunulmuştur.

Ayrıca İstanbul’daki Halı müzesi ,Ayasofya İmaretindeki yeri yeni taşınarak yeni sergileme salonları ile ziyaretçilerine kapılarını açmıştır.İstanbul Beyazıttaki Hat Sanatları Müzesi’nin restorasyon çalışmaları başlamıştır.

6.Teberrukat eşyalarının hırsızların eline düşmesi engellenmiştir.

7.Bu vesile ile kurumdaki sanat Tarihçi kadrosu genişletilerek,hem müzecilik disiplininin oturması hem de vakıf kültür varlıklarının restorasyonunda daha sağlıklı sonuçlar elde edilmesi sağlanmıştır.(5)

Bugün Türkiye’nin çeşitli illerinde açılan Vakıf müzeleri ve içinde ortak kültür mirasımız olan teberru kat eşyalarının bulunduğu,2007 yılının Mayıs ayında açılan Ankara Vakıf Eserleri Müzesi; kültürel ve sanatsal mirasımızın korunmasına ve tanıtılmasına, manevi duyarlılığın artırılmasına, her beş yılda yapılan eski eser teberru kat sayımında müzeye katılan eserlerin, gerek depolarda, gerekse müze teşhir salonlarında sağlıklı bir şekilde korunarak, modern sergileme ve sunum teknikleriyle izleyiciye sunulması ile vakıf kültürünü ortak insanlık mirası olarak paylaşarak, gelecek kuşaklara doğru ve sağlıklı biçimde aktarılması için çalışmalarına devam etmektedir.

1.Nilgün Çevrimli,Teberrukat Eşyalarının Evkaf’taki Serüveni,Vakıflar dergisi sayı.39 syf.148
2.Adı geçen eser syf.155
3.Adı geçen eser syf.156
4.Adı geçen eser syf.157
5.Adı geçen eser syf.161-162
 

MÜZEMİZİN ÖZELLİKLERİ
  • 5 DİLDE
    EL BİLGİSAYARI
  • ENGELLİ
    ASANSÖRÜ VE TUVALETİ
  • BİLGİ
    KİOSKLARI
  • KAFETERYA
    KISMI
  • KONSERVASYON ATÖLYESİ
    HALI YIKAMA HAVUZU
  • PARK
    YERİ